-
Aklımda deli sorular…
‘’ Fırtına geçtikten sonra nasıl atlattığınızı hatırlamayacaksınız. Nasıl hayatta kaldığınızı da. Hatta fırtınanın dinip dinmediğinden bile emin olamayacaksınız. Ancak bir şey kesindir, fırtınadan çıktıktan sonra fırtınaya giren insanla aynı olmayacaksınız.’’ Demiş Japon sürrealist bilim kurgu yazarı Hariku Murakami .
Diyorlar ki, laboratuvar ortamlarında virüs üretiyor bilim insanları. Korkutucu, ürkütücü, kaygı verici bir durum. Endişe seviyesini yükseltiyor. Covit-19 laboratuvar ortamında mı üretildi, yoksa gerçekten doğal olarak yarasadan insana, sonra da insandan insana mı geçti bilinmiyor. Virüsün davranış biçimi, ilacı, aşısı, mutasyon evreleri, tedavi yöntemi pek çok şey belirsizlik içinde. Korkunç bir fırtınanın içindeyiz. Dil, din, ırk, sosyal seviye, ekonomik seviye fark etmiyor. Bütün insanlar eşit virüs için. Sen benden avantajlı durumda değilsin. Bu şartlar altında dünya belki de yeni bir çağa girecek ve bizler de buna tanıklık ediyoruz. Dünyanın güç dengeleri değişiyor.
İsrailli Prof. Harari ilginç bir teori sunmuş bizlere. Geleneksel dinler yıllar itibarı ile gelişime uyum sağlamış görünüyorlar olsa bile bundan sonrasında uyum sağlayamamaları durumuna karşı, Silikon Vadisi’nde tekno dinlerin yaratıldığını ileri sürüyor. Facebook, Google, Amazon sadece yeni cihazlar değil, yeni dinler yaratıyorlar diyor. Geleneksel dinlerin verdiği bütün sözleri veriyorlar, huzur, mutluluk, barış sözleri. Cennet gibi bir yaşamın içinde olmayı vaat ediyorlar, üstelik öldükten sonra değil bu dünyada. 100 yıl öncesine göre bile dinlerin artık eski güçlerinin kalmadığını, yeni tekno din yaratıcılarının milyonlarca müridine tek tuşla ulaşabilme olanağına sahip olduğunu söylüyor.
Tekno-din! Enteresan. Bu tekno din kavramı Tekno-Hristiyan, Tekno-Musevi, Tekno-Müslüman olarak ayrışacaksa, Müslüman cihatçılarda boş yere öldüler gibi görünüyor. Öbür dünyadaki cennetten değil, bu dünyadaki cennetten söz ediliyor zira. Tekno din tanımında Tanrı kavramı yeniden mi şekillenecek? Subliminal olarak filmlerde ve hatta çizgi filmlerde bile karşımıza çıkan ‘’göz’’ ya da evrenin yaratıcısı, büyük mimar mı olacak yeni tanımı? Dinler yaratılabilir mi? Kim üretiyor? Ya da kendisini Tanrı ilan edecek birileri mi ürettiriyor? Teknoloji yeni bir din yaratıyorsa şu an yazdıklarımı, sizin de bunları okuduğunuzu Tanrı görüyor mu? Aklımda deli sorular. İnsan beyni hep bir şeylerden korkmaya ve itaat etmeye kodlanıyor. Prof Harari bir konuda haklı, milenyumun ilk 20 yılını geride bıraktığımız zamanda görülüyor ki evet geleneksel dinler eski güçlerini kaybetmeye başladılar. Bu durum din tacirliği yaparak dünyayı yöneten büyük güçler için kontrolün elden çıkması demek. Virüs, siber saldırılar, kapitalizm, sosyalizm, ateizm derken içimize korkular salınacak, dünya o kadar korkunç, yaşanamaz bir hale gelecek ki yeni koruyuculara yöneleceğiz. Bizi koruyacak olan bilim ise yeni Tanrı’mız bilim olacak. Virüsten korkuyorum ama bir inanç peşinde radikal olarak eyleme geçenlerden daha çok korkuyorum.
-
0
yazılar
-
0
Yorumlar
-
1.9K
Görüntülenmler